Annelere Özel Terapi Merkezi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Annelere Özel Terapi Merkezi

Annelerin annelerle doyasıya sohbet ettiği gevezelik odaklı terapi merkezi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 [b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b]

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
durumelek




Mesaj Sayısı : 39
Kayıt tarihi : 05/11/08

[b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b] Empty
MesajKonu: [b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b]   [b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b] EmptyPerş. Kas. 27, 2008 6:21 pm

Bebeklerin en zor dönemlerinden biri 18 ay – 2 yaş dönemi. Sakin ve uslu bebekler bir anda negatif ve öfkeli çocuklar haline dönüşebiliyor. ELELE Çocuk ve Aile Psikolojik Danışmanlık ve Özel Eğitim Merkezi Psikolog, Özel Eğitim Uzmanı Bihter Mutlu Gencer “Bebeklerimiz 18 ay- 2 yaş civarına geldiğinde, onların masum melek bebeklik hallerinden çıkıp tamamen farklı kişilikte bir çocuğa dönüştüğünü düşünmeye başlarız.” Diyerek şöyle devam ediyor: Rahatlıkla kontrol edebildiğimiz bebeğimiz gitmiş, yerine her şeye itiraz eden, ak dediğimize kara diyen –gerçekten ak olsa bile-, her şeyi kendi yapmakta ısrar eden, artık tahammül sınırlarımızı zorlamaya başlamış bir çocuk gelmiştir. Bazı anne babaların isteyebileceği gibi keşke çocuklarımız bizim büyüyene dek sürekli şekillendirebileceğimiz bir hamur olabilse de istediğimiz şekilde onları yetiştirip, rahat etsek... Ne yazık ki işler böyle yürümüyor ve kabul etmemiz gereken bir gerçek var ki çocuklarımızın, bazı yerlerde “önergenlik” olarak bile tanımlanabilen “negatif dönem” dediğimiz dönemden geçmelerinin son derece normal ve tamamen sağlıklı bir psikolojik gelişimin bir parçası olduğudur. Ancak bu süreçten çocuğun sağlıklı şekilde çıkabilmesinde elbette ki uygun anne baba tutumları belirleyici olmaktadır.”

Bu Dönem Normal Bir Dönem

Peki bu negatif dönemi çocuklar neden yaşar? Bihter Mutlu sürecin normal olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirterek şunları söylüyor: “Hayatın ikinci yılında çocuk artık yürümeye başlamıştır ve dil gelişimi hızlanmıştır. Artık daha rahat hareket edebilmekte, sürekli olarak kendi vücudunun sınırlarını denemekle meşguldür. Beyni hızla gelişmekte ve sürekli dünyayı keşfetmeye çalışırken, hayat, objeler, ve kendi vücutlarının nasıl çalıştığıyla ilgili yeni yeni bilgiler ve deneyimler kazanmaktadır. Bütün bu keşifler sırasında istediği fakat henüz yapamadığı işlere bir de yetersiz olan ifade edici dil becerileri eklendiğinde çocuk kaçınılmaz olarak hayal kırıklıkları ve gerginlikler yaşamaya başlar. İşte öfke nöbetlerine öncelikle bu geniş açıyla bakmamızda fayda vardır. Kendimizi onların yerine koyalım: Henüz tam anlamlandıramadığımız bir dünyada bir de isteklerimiz ve duygularımızı ifade edemiyoruz ve bir şekilde varolmaya çalışıyoruz... Bu dönemin doğal bir basamağı da çocuğun bağımsızlık ve otonomi isteğidir. Kendi yapmak ister, kendi yemek ister, kendi giyinmek, kendi seçmek, vs. ister. O zamana dek eli kolu bağlı oturuyordu, artık becerebildiğini, karar verebildiğini başkalarına ama en çok da kendine kanıtlamak ister. Sınırlarını bilmek ve zaman zaman bunları genişletmek için zorlamak ister. Anne baba tutarlı ve kararlı davranışlar sergiledikçe davranışlarının sonuçları olduğunu öğrenir, sınırların çizildiğini görür. Bu şekilde büyüyüp olgunlaşır.”

Öfke nöbetlerine zemin hazırlamayın

Öfke nöbetleri genellikle çocuk aç, yorgun, sıkılmış, rahatsız veya keyifsiz olduğunda daha çok ortaya çıkar. Muhtemelen çocuğunuz aç olduğunda süpermarkete gidip, öfke nöbetsiz alış verişin sonuna kadar dayanmasını beklemek çok ta gerçekçi bir yaklaşım olmayabilir. Bu nedenle öncelikle öfke nöbetine neden olabilecek kaynakları oluşmadan elimine etmekte fayda var. Örneğin bir arkadaşınızın evine giderken çocuğunuzun sıkılabileceğini tahmin edebilmeniz ve oraya çocuğunuzun zevk alıp zaman geçirebileceği oyuncaklarını birlikte götürmeniz veya alış verişte sıkılabileceğini düşündüğünüz çocuğunuza süpermarkette işimiz biter bitmez birlikte dondurma yiyelim demek, öfke nöbetlerini öngörüp önlemek için ufak manevralar olabilir.

Ne Yapmalı?

• İster evde olsun, ister dışarıda, çocuğunuz kendini yere atmış “o şekeri istiyorum” diye bağırırken izlenecek en önemli taktik sakin kalabilmeyi başarmaktır. Zaten kontrolünü kaybetmiş bir çocuk, karşısında kontrolünü kaybetmiş bağırıp çağıran bir anne görmek istemez. Sizin sakin ve uygunsuz davranışa prim vermeyen tavrınız er geç çocuğunuzun pes etmesine yardımcı olacaktır.
• Evdeyseniz kulağınız çocuğunuzda olmak şartıyla öfke nöbetini görmemezlikten gelerek işinize devam edebilir; dışarıdaysanız onu sakin bir ortama taşıyabilir-mesela arabaya- ve orda sakinleşmesini bekleyebilirsiniz.
• Sizi kullanmaya yönelik öfke nöbetlerinde şekeri niye alamayacağınızla ilgili kısa bir açıklamadan sonra, tutarlı izleyeceğiniz aldırmazlık yöntemi er geç işe yarar; ancak hayal kırıklığı dolayısıyla oluşmuş nöbetleri tamamen görmemezlikten gelme başka duygusal problemlere yol açabilir. Bu nedenle kaynağında hayal kırıklığı olan öfke nöbetlerinde çocuğun duygusunu anlamak önemlidir. Örneğin "o filmi ne kadar görmek istediğini anlayabiliyorum fakat şimdi bu filmi seyredecek vaktimiz yok, şu anda çok kızdığını görebiliyorum, ben sana sakinleşmen için yardımcı olacağım, sakinleştiğin zaman daha rahat konuşuruz” gibi bir söylem çocuğun tam da ihtiyacı olan bir tutumdur.
• Öfke nöbetleri geçtikten sonra hemen akabinde çocuğa istediği şey kesinlikle verilmemelidir. Filmin zamanı geldiğinde ve annenin vakti olduğunda izleneceğini çocuğun öğrenmesi gerekir. Bu konuda tutarlı ve kararlı olmak çocuğun sağlıklı duygusal gelişimi açısından çok önemlidir. Yoksa çocuk büyüyüp yetişkin olduğunda da isteklerinin geciktirilmeden doyurulması konusunda sabırsız olacaktır. Ancak öfke nöbetinden sonra çocukta anneyi üzmüş olmaktan dolayı suçluluk duyguları ve artık eskisi gibi sevilmeyeceği korkuları oluşabilir. Çocuğunuz sakinleştiğinde öfke nöbetiyle ilgili biraz konuşup –nedenleri ve sonuçları hakkında- ona sarılıp sevginizi göstermenizde fayda vardır. En nihayetinde çocuğun ne olursa olsun yalnızca "iyi çocuk" olduğunda değil her zaman ve koşulda sevileceğini, anne baba sevgisinin koşulsuz olduğunu içine sindirmeye ihtiyacı vardır.

http://bebekvecocuk.milliyet.com.tr
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
durumelek




Mesaj Sayısı : 39
Kayıt tarihi : 05/11/08

[b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b] Empty
MesajKonu: Geri: [b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b]   [b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b] EmptyPerş. Kas. 27, 2008 6:22 pm

Bakalım başarabilecekmiyiz?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
durumelek




Mesaj Sayısı : 39
Kayıt tarihi : 05/11/08

[b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b] Empty
MesajKonu: Geri: [b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b]   [b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b] EmptyCuma Kas. 28, 2008 12:22 pm

Tamda böyle bir örnem yaşadım 2 gün önce...Nehiri anneme devrettim ve sokağa attım kendimi alien alışveriş yapıyorum markette, kasada bi anne çocuk, çocuk 4 yaşlarında aynen örnekteki gibi tutturdu bir kutu sakız alacağım diye..annesi bağırarak küçük düşürerek almayacağını kasada ödemeyeceğini söylüyo çocuk ısrarla banta sakızı koyuyo e tabi kadının rengi değişiyo Evil or Very Mad ben müdehale ettim biraz.. benimde bir kızımın olduğunu ve işimizin zor olduğunu falan söyledim biraz kadınla lafladık.. bu arada hala çocuğa bağırıyo! ben ne şeker bir kız olduğunu ve annesinin sözünü dinlemessi gerektiğini söyledim. Belki yeterli parası yoktur annenin böyle davranarak çok üzüyorsun bak anneni falan dedim.

çocuk bıraktı" zaten ben şaka yapmıştım " dedi.

annesine baktım belki durumdan memnun olmuştur diye ama pek hoşuna gitmemişti sanırım suratı asıktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
[b]Erken Ergenlik : 2 Yaş Sendromu[/b]
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 2 YAŞ SENDROMU

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Annelere Özel Terapi Merkezi :: İlk kategoriniz :: ilk forum-
Buraya geçin: